Mekteb-i Derviş | İslam

    ALLAHÜMME SALLİ OKUNUŞU ANLAMI ARAPÇA YAZILIŞI

    Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.

    Kemâ salleyta alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd.

    ALLAHÜMME SALLİ ANLAMI

    Ey Allahım! İbrahim'e(a.s) ve âline (ailesine) rahmet ettiğin gibi, (Efendimiz) Muhammed'e(s.a.v) ve âline de rahmet eyle.

    Muhakkak Sen hamîd (övülen) ve mecîdsin (şanı büyük).

    ALLAHÜMME SALLİ ARAPÇA YAZILIŞI

    أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰى اِبْرَاهِيمَ وَعَلٰى اٰلِ اِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ

    ALLAHÜMME BARİK OKUNUŞU ANLAMI ARAPÇA YAZILIŞI DİNLE

    Allâhümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.

    Kemâ bârekte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd.

    ALLAHÜMME BARİK ANLAMI

    Ey Allahım! İbrahim'e(a.s) ve âline (ailesine) bereketler ihsan ettiğin gibi,

    (Efendimiz) Muhammed'e(s.a.v) ve âline de bereketler ihsan eyle.

    ALLAHÜMME BARİK ARAPÇA YAZILIŞI

   أَللّٰهُمَّ بَارِكْ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلٰى اِبْرَاهِيمَ وَعَلٰى اٰلِ اِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ

    ALLAHÜMME SALLİ - BARİK DUALARI NE ZAMAN OKUNUR?

    Farzların, vitir namazının ve müekked sünnetlerin son oturuşlarında, gayri müekked sünnetler ile diğer nâfile namazların da her oturuşunda tehıyyyâttan sonra Hz. Peygamber’e ve âline salevât getirmek sünnettir.

    Hanefi mezhebine göre namazda Peygamberimiz (s.a.v)'e salavat getirmek sünnettir. (ed-Durrul Muhtar, I, 478) Şafiilere göre ise farzdır.(Muğni'l Muhtaç, I, 173).

    “Salli-bârik” duaları diye kısaltılan, namazlardaki salevâtın başlangıcını Kâ’b İbn Ucre (r.a) şöyle anlatır: “Peygamber(s.a.v)Efendimiz bizim yanımıza geldi. Biz dedik ki: “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah bize, sana nasıl selâm vereceğimizi bildirdi. Sen de bize, sana nasıl salât getireceğimizi öğret. Bunun üzerine bize salât dualarını şöyle öğretti." 

    “Ey Allahım! Peygamberimiz Muhammed’e ve onun ailesine salat et, onların şerefte kadrini yücelt; Hazreti İbrahim ve ailesine salat ettiğin gibi.Ve yine Hazreti Muhammed Efendimizi ve ailesini mübarek kıl, onların feyiz ve bereketlerini daima arttır; Hazreti İbrahim ve ailesini mübarek kıldığın gibi. Şüphe yok ki sen Hamîdsin, Mecidsin.” (Buhârî, Tefsîru Sûre, 33/10, Enbiya, 10, Deavât, 31, 32; Müslim, Salât, 65, 66 , 69; Tirmizî, Tefsîru Sûre 33/23; Vitir, 20; Ebû Dâvud, Salât, 179; Nesâî, Sehv, 49, 50-54; İbn Hanbel, I, 162 , III, 47, IV, 11 8, 241.)

    Allahümme Salli ve Barik Dualarının Okundukları Yerler

    1- Bütün namazların son oturuşlarında Ettehiyyatü’den sonra

    2- İkindi namazının sünneti ile Yatsının ilk sünnetinin birinci oturuşunda Ettehiyyatü’den sonra,

    3- Dört rekatta bir selâm verilerek kılınan Teravih namazının ikinci rek’atının sonundaki oturuşta“Ettehiyyatü”den sonra

    4- Cenaze namazında ikinci tekbirden sonra.

    SALAVAT GETİRMENİN FAZİLETLERİ

    Resûlullâh (s.a.v.) ‘e salavat getirmenin faziletini bildiren kuvvetli birçok hadis vardır.İmam Ahmed ve başkaları Ebu Talha’nın şöyle anlattığını yazıyorlar : Bir gün Resûlullâh (s.a.v.) Hazretleri geldi.Yüzü sevinçli olduğunu gösteriyordu. Sahabe (r.a.e.):“Ya Resûlullâh (s.a.v.) mübarek yüzünden sevinçli olduğunu görüyoruz”.

    Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:“Bana melek geldi ve ya Muhammed, Rabbin (c.c.) buyurdu ki, ümmetinden bir kimse sana bir salat etse ben ona on salat ederim ve bir selam etse ben ona on selam ederim” diye buyurdu.

    Yine Ahmed ve İbn Mâce Amir bin Rabia’dan Resûlullâh (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu yazıyor :“Bana salat getiren bir kimseye melekler de salat ederler. Bir kul dilerse az, dilerse çok etsin” Bundan maksat ise, meleklerin salâvat etmesinden zevk duyan bana çok salât etsin demektir.

    Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Cuma günleri bana çok salâvat okuyun! Bunlar, bana bildirilir” buyurdu. Öldükten sonra da bildirilir mi denilince buyurdu ki: “Toprak, Peygamberlerin vücudunu çürütmez. Bir mümin salevat okuyunca, bir melek bana haber verir, “Falan oğlu filan, sana selam söyledi” der.”(İbni Mace)

    Başka bir hadis-i şerifte Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki:“Kıyamet gününde Müslümanların bana en yakın olanları, benim üzerime en çok salâvat getirenleridir.”(Tirmizi)

    Allâh Te’âlâ Kuran-ı Keriminde şöyle buyurur :“Gerçekten Allâh ve Melekleri, Peygambere salât ederler. (şeref ve şanını yüceltirler) Ey iman edenler ! Sizde ona salât edin. (Allâhümme salli alâ Muhammed) deyin ve gönülden teslim olun.” (Ahzab Suresi,.56)(İmam-ı Kastalanî, İlahi Rahmet, s.184-185)

    Her salat getirenin ismi Peygamber Efendimiz (s.a.v)e iletilir.

    Günahları affedilmesine vesile olmaktadır.

    Kıyamette Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v) onun yanında olur.

    Übey bin Kâ'b -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e:"–Yâ Rasûlâllah! Ben Siz'e çok salevât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?" diye sordum."–Dilediğin kadar." buyurdular.

    "–Duâlarımın dörtte birini salevât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?" diye sordum.

    "–Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla zaman ayırırsan senin için iyi olur." buyurdular.

    "–Öyleyse duâmın yarısını salevât-ı şerîfeye ayırayım!" dedim.

    "–Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla zaman ayırırsan senin için hayırlı olur." buyurdular. Ben yine:"–Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?" diye sordum."–İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için hayırlı olur." buyurdular."–Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde Sana salevât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?" deyince:"–O takdirde Allah Teâlâ, dünya ve âhirete âit bütün arzularını ihsân eyler ve günahlarını bağışlar!" buyurdular. (Tirmizî, Kıyâmet, 23/2457; Hâkim, II, 457/3578; Beyhakî, Şuab, III, 85/1418; Abdurrazzâk, II, 214)

    Allahümme Salli ve Barik Dualarının Faziletleri

    Salli Barik duası aslında salavat hükmünde bir duadır. Bu özelliği ile pek çok fazileti bulunmaktadır. Zira İslam Peygamberine salavat getirmenin çok hayırlı olduğuna dair pek çok hadis bulunmaktadır.

    Peygamberimiz Hz Muhammed (s.a.v)Mustafa: “Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salavât edendir.” (Tirmizi) diyerek müminlerin bu rahmet kaynağından mahrum kalmaması gerektiğini beyan etmiştir.

    Başka hadislerinde de: “Duâ, semâ ile arz arasında durur. Rasûlullâh’a salavât getirilmedikçe, Allâh’a yükselmez.” (Tirmizî) diyerek duaların kabulü konusunda salavat getirmenin önemini buyurmuştur.

    – Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktır.

    – Üzerime salavat getirirseniz Allah’ta sizin üzerinize salavat getirir.

    – Bana salavat getirin. Nerede olursanız olun salavatınız bana ulaşır.

    – Allah’u Teâlâ buyurdu: “Bir defa salavat getirene ben ve meleklerim on defa salavat getiririz.”

    – Cuma günü ve geceleri üzerime (100) defa salavat getirenin Allah’u Teâlâ otuzu dünyaya, yetmişi ahirete ait olmak üzere yüz hacetini kabul eder.

    – Dua ile sema arasında bir engel vardır. Üzerime salavat getirilince engel açılır, dua yerine ulaşır.

    – Sünnetimi ihya eden, üzerime salavat getiren, darda kalanlara yardımda bulunanlar kıyamet gününde arşın gölgesinde olacaklardır.

    – Sırat üzerinde kalmış, hurma yaprağı gibi tir tir titreyen bir adam gördüm. O anda üzerime getirdiği salavat-i şerife gelip o durumdan onu kurtardı.

    – Dün gece acayip bir şey gördüm. Adamın biri Sırat üzerinde düşüp kalkıyordu. O anda üzerime getirdiği salavat geldi. Elinden tuttuğu gibi Sırat ‘tan geçirdi.

    – Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz.

    – Kıyamet günü büyük ecir almak isteyen, üzerime salavat getirsin.

    – Cuma günü üzerime (80) kere salavat getirenin seksen senelik günahı affolunur.

    – Üzerime salavat getirilmeden yapılan hiçbir dua kabul olunmaz.

    – Karşılaşan iki mü ‘min salavat getirerek musaffaha ederlerse, geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır.

    – Üzerime (100) defa salavat getirene, Allah bin defa rahmet nazarı ile bakar. İştiyakla daha fazla getiren için kıyamet gününde şefaat ve şahitlik ederim.

    – Üzerime bir günde (1000) defa salavat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez.

    – Cuma günü üzerime (100) defa salavat-i şerife getiren kimse kıyamette öyle bir nur ile gelecek ki, eğer o nur bütün mahşer ehline taksim edilse hepsine yeterdi.

    – Ömrünü boş yere heba eden kişinin kaybettiği zamanı telafi etmesi için salavat-i şerife ile meşgul olmalıdır. Eğer bütün Ömrünü ibadetle geçirmiş olsan sonra bir defa salavat-i şerife getirsen, getirdiğin salavat bütün ibadetlerinden daha ağır gelirdi. Çünkü sen kendi gücün nispetinde salavat getirmektesin.

    Allah’u Teâlâ da Ubudiyeti hesabıyla senin bir salavatına karşılık sana on salavat getirmektedir. Yani Allah Teâlâ sana on defa rahmet nazarıyla bakmaktadır.

    Allah Teâlâ’nın kuluna nazar-i rahmeti; insin, cinnin ibadetinden daha hayırlıdır. Çünkü Allah bir kuluna rahmeti ile nazar edince o kul azaba duçar olmaz.

    – Allah Teâlâ, perşembe günü ikindi vakti, melekleri salavat-i şerife getirenlerin ismini yazmak için yeryüzüne gönderir. Cuma günü ve gecesi salavat getirmeyi ihmal etmemelidir.

    - Salavat-i Şerife dünya ve ahirette insanın derecesini yüceltir. Onu büyük bir nur sahibi kılar. Kazancı en bol bir ticaret kaynağıdır.

    Salli barik duası namazlar dışında normal vakitlerde de Peygamber efendimize salavat getirmek maksat ile okunabilir. Bu durumda kişinin huzur bulmasını temin eder ve inşallah okuyan müminin her türlü günahtan uzak durmasına vesile olur.

    Dilek ve hacet dualarını okuyan müminler dualardan önce ve sonra Salli barik duasını okuyarak duaya olan icabeti artırabilirler. 

    Salli Barik Duasını Okumak Farz Mıdır, Sünnet Midir?

    Salli barik duası namaz sırasında okuduğu için pek çok mümin tarafından farz olduğu zannedilmektedir. Hâlbuki Salli barik duası farz değil sünnettir.

    Bir mümin Salli barik dualarını okumadan da namaz kılabilir. Bu durum namaz ibadetinin kabulü önünde bir engel değildir. Zira namazın farzları içinde Salli barik duasını okumak yoktur.

    Salli barik duası büyük alimler tarafından yerine getirilmesi tavsiye edilen önemli sünnetlerden biridir. Kişinin bu duayı okuyarak namazını kılması daha makbul kabul edilmektedir. Bu itibarla müminlerin namaz kılarken bu duayı okumaya özen göstermeleri yerinde olacaktır. Zira ibadetleri aceleye getirmemek ve salavat getirmek gibi güzel davranışlar ile hayırlı hale getirmek büyük önem taşımaktadır.

    Hadislerden de anlaşıldığı üzere Peygamber(s.a.v)Efendimize salavat getirmek müminler için asla ihmal edilmemesi gereken bir davranıştır ve sonsuz hayırlara vesiledir.

    Salli Barik Duası ilk Defa Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?

    Salli barik duasının Asrı Saadet döneminden beri okunduğu belirtilmektedir. Yani bu dua İslam’ın nurunun yeryüzünü aydınlatmaya başladığı ilk günlerden beri müminler tarafından bilinmekte ve okunmaktadır. Neredeyse bütün büyük âlimlerin eserlerinde bu duanın sözlerine yer verilmiştir. Bu itibarla Salli barik duası en sahih dualardan biri kabul edilmektedir.

    PEYGAMBERİMİZE SELAM NASIL VERİLİR?

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Rasulallah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Habiballah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Halilallah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Nebiyyallah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Safiyyallah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Hayra halqıllah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Nura arşillah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Emîne vahyillah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Men zeyyenehullah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Men şerrefehullah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Men kerremehullah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Men azzemehullah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Men allemehullah

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Seyyidel mürselîn

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ İmâmel mütteqîn

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Hâtemennebiyyîn

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Rahmeten lilâlemîn

    Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Şefîal müznibîn

    Peygamber Efendimize Selamlar Manası:

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın Rasûlü!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın Habîbi (sevgilisi)!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın Halîli (dostu)!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın Nebîsi!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın seçkin kulu!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın mahlûkâtının en hayırlısı!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın Arş'ının nûru!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın vahyinin emîni!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın kendisini zînetlendirdiği/süslediği zât!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın şereflendirdiği zât!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın keremli kıldığı zât!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın yücelttiği zât!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey Allah'ın öğrettiği zât!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey peygamberlerin efendisi!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey müttakîlerin imâmı!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey nebîlerin mührü ve sonuncusu!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey âlemlere rahmet olarak gönderilen!

    Salât ve selâm Sen'in üzerine olsun, Ey günahkârların şefaatçisi!

    NAMAZDA SALLİ-BÂRİK OKUMANIN HİKMETİ

    Peygamber Efendimiz hakkında “Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed” veya buna benzeyen bir tarzda yapılan duâlara “Salevât” denir. Bu salât ve selâmdan maksat ise Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (s.a.v.) dünyâda da, âhirette de her türlü tâzîmâta nâil olmasını istemekten ve bu vesîle ile kendisine olan bağlılığımızı, hürmetlerimizi göstermekten ibârettir. 

    İbrahim aleyhisselâm Ka‘be’yi binâ ettiğinde: “Allâhım, şu beyti hacceden Ümmet-i Muhammed’in ihtiyarlarına benim selâmımı ulaştır” diye duâ etti. Bütün ehl-i beyti (âilesi) “âmîn” dediler. 

    Sonra oğlu İshâk aleyhisselâm duâ edip: “Allâhım, Ümmet-i Muhammed’in kühûlüne: (Otuz yaşını aşıp saçına sakalına biraz ak düşmüş) orta yaşlılarına benim selâmımı ulaştır” dedi. Hepsi “âmîn” dediler. 

    Sonra diğer oğlu İsmail aleyhisselâm duâ edip: “Allâhım, şu beyti hacceden Ümmet-i Muhammed’in gençlerine benim selâmımı ulaştır” dedi. Hepsi “âmîn” dediler. 

    Sonra İbrahim aleyhisselâmın zevcesi Sâre vâlidemiz duâ edip: “Allâhım, şu beyti hacceden Ümmet-i Muhammed’in kadınlarına benden selâm et” dedi. Diğerleri “âmîn” dediler. 

    Sonra Hazret-i İsmail’in annesi Hâcer vâlidemiz duâ edip: “Allâhım, şu beyti hacceden Ümmet-i Muhammed’in köle ve âzâdlılarına selâmımı ulaştır” dedi. Hepsi “âmîn” dediler. 

    Onların bu dualarına karşılık Ümmet-i Muhammed’e namazlarda tahıyyâttan sonra Allâhümme salli ve bârik okumaları emrolundu.

    Namazların son rekâtında tahiyyattan sonra salli- bârik dualarını okuruz ve bu duaları okurken Hz. Muhammed (s.a.v.) ve âilesine salât, selâm ve bereket duasında bulunduğumuz gibi Hz. İbrahim ve âilesi için de aynı duayı yaparız.

    Yüce Allah'ın gönderdiği pek çok peygamber vardır. Niçin bu peygamberler arasından yalnızca Hz. İbrahim(a.s) seçilmiş ve bizim her namazda kendisine ve âilesine dua etmemiz, namazın bir parçası haline getirilmiştir?

    1. Hz. Muhammed (s.a.v.) ve İslâm ümmeti Hz. İbrahim’in (a.s.) duasında yer almıştır:“Bir zamanlar İbrahim(a.s), İsmail(a.s) ile beraber Beytullah'ın temellerini yükseltiyor (şöyle diyorlardı:) Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin. Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin. Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin. [Bakara Suresi, 127-129]  

Biz, Hz. Muhammed(s.a.v)’in peygamber olarak gönderilmesini ve İslam ümmetinin var edilmesini duasına konu kılan Hz. İbrahim(a.s)’e bir tür vefa borcu gösteriyoruz.

    2. Temel İbadetlerimizin hepsinde Hz. İbrahim(a.s)’in ve âilesinin emekleri vardır:Beş vakit namaz kılarken yöneldiğimiz, Hac’da etrafında tavaf ettiğimiz Kâbe’yi Hz. İbrahim(a.s) âilesi (oğlu ile birlikte) inşa etmiştir. Hac’daki sa’y, Hz. Hacer(r.anha)’in Hz. İsmail(a.s) için su aramasını temsil eder. Kurban ibadeti Hz. İbrahim(a.s) ile Hz. İsmail(a.s)’in ilahî emre sadakati sonucunda meşru kılınmıştır. Böylece namaz, hac ve kurban ibadetlerinde Hz. İbrahim(a.s) âilesinin bu emeklerine mukabil biz de her namazda Hz. İbrahim(a.s) ve âilesine salât okuyoruz, hacda sa’y yapıyoruz.

    3. Hz. İbrahim(a.s)’in âile fertlerinin her biri çetin imtihandan başarı ile geçmiştir: Hz. İbrahim(a.s) canıyla, oğluyla ve eşiyle imtihan edilmiştir. Ateşe atıldığı esnada “Allah bana yeter, O ne güzel vekildir” diyerek imtihanı kazanmıştır. Oğlu İsmail(a.s) bıçağın altına yatmış, babası onu kurban etmekten geri durmamış, “Ey İbrahim, rüyana sadık kaldın” hitabına mazhar olarak imtihandan başarıyla geçmiştir. Karısı Hacer ve oğlu İsmail’i ıssız çöllerde Rabbinin emrine uyarak terk etmiş ve Hz. Hacer de bu imtihandan başarı ile geçmiştir. Bizler her namazda imtihandan başarı ile geçen bu âilenin hatırasını yâd ederek hem onların emek ve gayretlerini takdir ediyor, hem de kendi imtihanlarımız konusunda güç buluyoruz.

    4. Hz. İbrahim(a.s), peygamberlerin babasıdır, onun sülalesi peygamberler sülalesidir:Hz. İbrahim(a.s) “ulu’l-azm” olarak ifade edilen, peygamberler içinde en önde gelen beş peygamberden biri olup Hz. Muhammed’den (s.a.v.) sonra en üstün peygamber olarak kabul edilir. Hz. İbrahim(a.s)’den sonra gelen bütün peygamberler onun iki oğlu İshak ve İsmail’den gelmiştir. Böylece “İbrahim’in âilesi” yalnızca karısı ve iki çocuğundan ibaret kalmayıp onun soyundan gelen bütün peygamberleri de kapsamaktadır. İşte biz her namazda bu peygamberler için de dua etmiş oluyoruz.

    5. Hz. İbrahim(a.s), İslam ümmetine selam söylemiştir: Miraç ile ilgili rivayetlerde yer aldığına göre Peygamberimiz(s.a.v), gök katlarında diğer peygamberleri gördüğünde bunlar içinden yalnızca Hz. İbrahim(a.s) “ümmetine benden selam söyle!” demiştir. Biz de namazda ona selam söyleyerek bu selama mukabele etmiş oluyoruz.

    6. Hz. İbrahim(a.s), hayırla yâd edilmek için dua etmiştir:Hz. İbrahim(a.s) “Arkadan gelecekler içinde iyilikle anılmayı bana nasip eyle!” [Şuarâ Suresi, 84] diye dua etmiş, Allah da bu duasına en hayırlı ümmet olan İslam ümmetinin en kıymetli ibadeti olan namaz ibadetini mazhar kılmıştır.

    7. Hz. İbrahim(a.s), kendisini ve soyunu namaz kılanlardan eylemesi için dua etmiştir:Hz. İbrahim(a.s): “"Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!” [İbrahim Suresi, 40] diye dua etmiş, Allah da onun duasını kabul etmişti. Onun namaz kılınması için yaptığı duayı Allah kabul etmiş, kılınmasını istediği namaz ibadetinde kendisine ve soyuna dua edilmesini sağlamıştır.

    8. Allah, Hz. İbrahim(a.s)’i “halil” edinmiştir:Allah, peygamberler içinde Hz. İbrahim(a.s)’i “halil /dost” olarak nitelemiştir. Bu sebeple salli ve bârik dualarında “habibi” ile “halili”ni bir arada zikretmemizi istemiştir.

    9. Allah, Peygamberler içinden adını zikrederek yalnızca Hz. İbrahim(a.s)’e ittiba edilmesini emretmiştir: Kur’an’da diğer peygamberlerin hiçbirinin özel adı zikredilerek “şu peygambere uy” emri yer almadığı halde defaatle “İbrahim’in milletine uymak” emredilir. Hz. İbrahim(a.s) “en güzel örnek” olarak gösterilir.

    10. Hz. İbrahim(a.s), “hüccet” ve “teslimiyet” sembolüdür: Müminlerden istenen şey her konuda bilerek, bir delile tabi olarak hareket etmektir. Delilsiz, körü körüne taklid Kur’an’da şiddetle yerilmiştir. Hz. İbrahim(a.s) Allah’ın varlığını ve birliğini ararken, ölülerin nasıl diriltileceğini öğrenmek isterken, putların ilah olamayacağını kavmine anlatırken, Nemrutla mücadele ederken hep “hüccet / delil” aramış, delil göstermiş, delil istemiştir. Delilsiz hiçbir şeyi kabul etmeyen Hz. İbrahim(a.s) delili gördüğünde ise canını, oğlunu ve ailesini feda edecek derecede teslim olmaktan kaçınmamıştır.

    İşte İslam ümmetine her namazın sonunda “hüccet” ve “teslimiyet”in önemi Hz. İbrahim(a.s) ve ailesinin şahsında hatırlatılmış olmaktadır.

    Bu konuda bizim bilemeyeceğimiz daha nice hikmetler bulunmaktadır. Konuyu Salli-bârik dualarıyla bitirelim:

    “Allah’ım! Muhammed(aleyhisselama)’e ve Muhammed’in âilesine rahmet eyle ve şerefini yücelt. Aynı İbrahim(aleyhisselama)’e ve İbrahim’in âilesine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.”

    “Allah’ım! Muhammed(aleyhisselama)’e ve Muhammed’in âilesine hayır ve bereket ver. Aynı İbrahim’e ve İbrahim(aleyhisselama)’in âilesine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.”

ALLAHÜMME SALLİ DİNLE



   


Etiketler: Allahümme Salli - Barik Dualarının Okunuşu, Anlamı, Arapça Yazılışı, Okunduğu Yerler, Faziletleri, Allahümme Salli, salavat, Allahümme Salli Dinle, Allahümme Salli Barik Nerelerde okunur, Salli Barik okumanın fazileti | Mekteb-i Derviş

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi
Benzer Konular