Mekteb-i Derviş | İslam

    BÖLÜM BÖLÜM HAC VE UMRE NASIL YAPILIR?

    1- DİNİMİZDE HACCIN ÖNEMİ

    Rasulullah’a (s.a.v) "Hangi amel daha faziletlidir?"diye sorulduğunda, "Allah'a ve Rasulüne inanmaktır." buyurdu. "Sonra hangisidir?" diye sorulunca; "Allah yolunda cihat etmektir." buyurdu. "Bundan sonra hangisidir?" diye sorulunca, Rasulullah (s.a.v): "Kabul olunmuş (mebrûr) hac'dır." buyurdu. ("Hacc-ı Mebrur"; içine günah karışmayan hac'dır.)


    Hac Bir Cihaddır

    Hasan bin Ali (r.a.)'den rivayet olunduğuna göre; bir adam Nebi aleyhisselam'a gelerek: Ben korkak ve zayıf biriyim" deyince, Rasulullah(s.a.v) da ona: "İçinde şiddet bulunmayan bir cihada (hacca) gel." buyurdu. (Taberani.)


    Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet olunduğuna göre Rasulullah (s.a.v): "Yaşlıların, zayıfların ve kadınların cihadı hacdır." buyurdu. (Nesai)


    Hacc Günahları Tertemiz Eder

    Rasulullah (s.a.v): "Kim Allah için hacc eder ve o esnada zevcesine yaklaşmaz, günah da işlemezse, anasından yeni doğmuş gibi günahsız olarak döner." (Buhari, Müslim)


    Rasulullah (s.a.v): "Haccın ardından umreyi de yapın; ikisini birleştirin, çünkü körük, demirin, altının ve gümüşün kirini nasıl giderirse hacc ile umre de fakirliği ve günahları öylece giderir. Mebrur haccının da sevabı ancak cennettir." (Nesai, Tirmizi)


    Hacılar, "Allah'ın Evinin Ziyaretçileri" dir.

    Efendimiz (s.a.v.): "Hacılar ve umre yapanlar Allah'ın evinin ziyaretçileridir. Eğer Allah'a dua ederlerse, Allah onların duasını kabul eder. Eğer Allah'tan mağfiret dilerlerse, Allah onları bağışlar."müjdesini vermiştir. (Nesai ,İbn Mace)


    Makbul Haccın Mükâfatı Cennettir

    Rasulullah Efendimiz (s.a.v.): "Bir umre ikinci umreye kadar aralarındaki bir senelik günahlara kefarettir. Mebrur haccının mükâfatı da ancak cennettir." (Buhari, Müslim)


    Cabir(r.a)ın rivayetinde de; Rasulullah (s.a.v)Efendimiz: "Bu beyt (Kâbe) İslam'ın direğidir. Her kim hacc veya umre yapmak için bu beyti ziyaret ederse, Allah'ın kefaretine girmiş olur. Eğer Allah ruhunu alırsa onu cennete koyar, eğer ruhunu almaz da yaşatırsa onu mükâfat ve ganimetle geri döndürür."


    2- İHRAMA GİRME

    Bu kutsal yolculuğun ilk adımı ihramdır.


    İhram, normal zamanlarda yapılması meşru olan davranışların belirli bir süre yasaklanmasıdır. İhrama girmek de tüm makam, mevki ve imtiyazlardan soyunmayı temsil eden dikişsiz, iki parça kumaşa bürünmektir. Kutsal yolculukta ilk durağı Medine olanlar, ihrama daha sonra girer ancak doğrudan Mekke’ye gidecekler, havalimanında ihramını giyinir.


    Temettü haccı (aynı yılın hac ayları içinde önce umre yapıp ihramdan çıktıktan sonra yeniden hac için ihrama girerek yapılan hac) yapacaksa umre yapmaya niyet eder. İki rekat namaz kılar. Telbiye getirmeye başlar. Artık umre bitene kadar ihramlıdır. Yani kavga, dövüş yasaktır. Hiçbir varlığın canına kıyamaz. Saç telleri, tırnaklar dahil bedenin hiçbir yerine müdahale edemez. Baş açık ve yalın ayak olmayı gerektiren ihram yasakları kişiye acziyetini öğretir.


    3- NİYETLE TELBİYE'YE BAŞLAMAK

    “Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk, lâ şerîke lek.”


    “Buyur Allahım buyur! Emrindeyim buyur! Senin hiçbir ortağın yoktur. Emrindeyim buyur! Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet de senin, mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur.”


    İhrama girildiğinde, “Allah’ım umre yapmak istiyorum, bunu kolaylaştır ve kabul eyle.” diye niyet edilir ve sonra Telbiye getirilir.


    Telbiye Allah’ın Hz.İbrahim (a.s.) aracılığıyla yaptığı davete icabet edilmesidir. Bu duyuruyu erkekler yüksek, bayanlar ise alçak sesle yolculuk boyunca, dağda, ovada, biriyle karşılaşıp ayrıldığında yani fırsat buldukça söyler.


    İhram ve telbiye ile havalimanında başlayan yolculuğun Mescid-i Haram’dan önceki durağı Cidde’dir. Harem sınırları içindeki Cidde’de pasaport işlemleri tamamlanan ziyaretçiler, yaklaşık 1 saatlik seyahatten sonra Mekke’ye varır.


    4) HAREM BÖLGESİ

    Mekke çevresinde ihrama girmek için belirlenmiş noktalara “mikat” denir. Mikat noktaları dışında hacca gelenler, bu sınırları ihramsız geçemez.


    Doğrudan Mekke’ye gidecekler, uçaklar doğrudan Cidde’ye indiği ve Cidde de mikat sınırları içinde olduğu için havalimanında ihrama girer.


    Hacdan önce Medine’ye gidenler ise Mekke’ye 450 km uzaklıktaki Zulhuleyfe’de ihrama bürünür.


    Her türlü kötülüğe ve hak ihlaline yasak bölge, “Harem”.


    Merkezinde Kabe’nin bulunduğu 25 km’lik alan. İnsanlar için kurulan ilk mabet. Hz.Adem (a.s.), Havva’sına ve yitirdiği cennetine bu bölgede kavuştu. Üç semavi dinin atası Hz.İbrahim (a.s.), onun aziz hatırası Hz.Hacer ve Hz.İsmail (a.s.) bu coğrafyada yaşadı. Peygamberimiz (s.a.v.), insanlığa ebedi mesajını bu bölgede almaya ve yaymaya başladı.


    Burası O’nun evi. Ev sahibi Allah, ev halkı ise insanlar. Buraya sığınan her insan, Allah’ın misafiri. Misafire hakaret, hane sahibine hakaret sayılır. Haremin taşı toprağı, ona verilen hürmetten nasibini almıştır. Bu yüzden taşını toprağını dışarıya taşımak yasaktır. Mescid-i Haram, yeryüzündeki tüm mescitlerden üstündür. Burada kılınan namaz diğerlerinden yüzbin kat faziletlidir. Hacı adayı ayağını kutlu mabede bastıktan sonra niyet ettiği umrenin tavafını yapmaya başlar.


    5) TAVAF ETMEK

    Mescid-i Haram’ın ortasında bir sabit nokta, Kabe. Ondan başka her şey onun etrafında kıvrım kıvrım hareket halinde.


    Burada kadın erkek, patron işçi, ben sen yok. Varlığın ilahi korosuna katılan milyonlarca insan var. Tavaf, atomdan gezegene kainatın ortak hareketidir.


    ‘Tavaf’, Hacerülesved köşesinden başlayarak Kabe’nin etrafında yedi defa dönmektir. Her 360 derecelik bir dönüşe ‘şavt’ denir. Yedi şavt bir tavaftır.


    Hacerülesved hizasına gelindiğinde tavaf için niyet edilir. Eller, içleri Kabe’ye bakacak şekilde kaldırılıp selamlanır. Sonra Kabe sola alınarak tavafa başlanır. Tavafın, ‘hatim’in dışında yapılması gerekir. Tavaf esnasında dua edilir, tekbir getirilir. Kur’an okunabilir. Tekrar Hacerülesved köşesine varılınca ilk şavt tamamlanmış olur. Diğer şavtlar da aynı şekilde yapılır.


    Sonra Harem-i Şerif’in uygun bir yerinde iki rekat tafav namazı kılınır. Namazdan sonra dua edilir ve zemzem içilir. Hacerülesved tekrar selamlanır ve sa’y yapmak üzere Safa tepesine gidilir.


    6) HZ.HACER’İN TELAŞI: SA’Y

    Sa’y telaştır. Belirli bir hedefe ulaşmak için kişinin var gücünü harcamasıdır.


    Hz.Hacer’in kucağındaki bebeği Hz.İsmail(a.s.) için su ararken iki tepe arasında koşması hatırasına dayanır. Zenci bir cariye olan Hacer’in insanlığa verdiği soylu bir derstir. Onun sa’yını kabul eden Allah, tüm müminlere onu örnek göstermiş ve taklit ettirmiştir.


    Kabe’nin doğu tarafındaki Safa tepesinden başlayarak Merve’ye kadar olan 400 metre uzunluğundaki yolu 7 kere yürümedir. Safa’dan dört gidiş, Merve’den üç dönüş yapılır. Her bir gidişe ‘şavt’ denir.


    Sa’y esnasında herkes içinden geldiği gibi dua eder. Yeşil ışıklı direklerin arasında, erkekler koşar adımlarla yürür. Merve’ye varınca bir şavt tamamlanmış olur. Diğerleri de aynı şekilde yapılır. Yedinci şavt tamamlandıktan sonra Merve’de Kabe’ye dönülerek dua edilir. Ardından zemzemin başına gidilerek kana kana içilir. Hz.Hacer’in su bulma sevinci paylaşılır.


    Bundan sonra erkekler saçlarının en az dörtte birini, hanımlar ise bir boğumunu keserek ihramdan çıkar. UMRE ARTIK BİTMİŞTİR. Arefe gününe kadar günlük kıyafetler giyilir.


    7) ARAFAT’TA MAHŞERİN PROVASI

    Hac Arafat’tır. Arefe yani zilhiccenin dokuzuncu günü hac başlar. Yeniden ihrama girilir ve Arafat ovasına sefere çıkılır.


    Arafat, mahşerin provasıdır. Dünyanın dört bir yanından gelen Müslümanlar, haccın en önemli farzı olan ‘Arafat vakfesi’ için toplanır ve güneş batıncaya kadar burada ibadet eder.


    Arafat’ta öğle ve ikindi namazları birleştirilerek kılındıktan sonra ayağa kalkılarak kıbleye karşı dönülür. Tövbe ve dua edilir. Vakfe ‘duruş’ demektir. Herkesin kendi duruşunu kontrol etmesidir. Yani nerede, neye karşı, nasıl; imanın mı yoksa şeytanın mı tarafında durulduğunun hesabının yapıldığı yerdir.


    Sevgili Peygamberimiz(s.a.v.), “Hac Arafat’tır ve Arafat’ın her tarafı vakfe yeridir.” buyurmuştur. Duaların en hayırlısı burada yapılır. Arafat, her renk ve kültürden müminlerin Yaradan’a kulluktan yana tavır koyduğu toplanma yeridir.


    14 kilometrekarelik bu sahanın batısında Hz.Peygamber’in (s.a.v.) Veda Haccı’nda konakladığı yere yapılan Nemire Mescidi, doğusunda ise Rahmet Tepesi vardır. Cebrail(a.s.) Hz.İbrahim’e(a.s.) haccın nasıl yapılacağını burada öğretmiştir.


    Güneşin batmasıyla birlikte Arafat’tan Müzdelife’ye doğru hareket başlar. Kabe’nin örtüsü her yıl Kurban Bayramı arefesinde değiştirilir. Yıpranma ihtimaline karşı yedeği de yapılan örtü, hacıların Arafat’ta toplandığı gün yenilenir.


    8) İKİNCİ KIYAM: MÜZDELİFE

    Vakit artık akşamdır. Arafat’tan sonra ikinci kez kıyama durulacak yerdir Müzdelife.


    Şeytan taşlama yeri Mina ile Arafat arasında bulunan 12 kilometrekarelik alandır. Bayram gecesi burada geçirilir. Yatsı vakti girdikten sonra akşam ve yatsı namazı birleştirilerek kılınır. Selamdan sonra teşrik tekbiri getirilmeye başlanır.


    Vakfe yapılacak zamana kadar ibadetle meşgul olunur. Bayramın ilk günü şeytan taşlamada kullanılacak nohuttan büyük, fındıktan küçük 7 taş buradan toplanır.


    Bayramın ikinci, üçüncü ve dördüncü günü de küçük, orta ve büyük şeytana atılacak toplam 63 taşı da yine buradan temin etmek sünnettir.


    Arafat’tan gelip geceyi burada geçinen ve imam kuşanan müminler, Müzdelife vakfesini yaptıktan sonra sabahın ilk ışıklarıyla Mina’ya yönelir.


    8) BAYRAMIN KARŞILANDIĞI YER: MİNA

    Zilhiccenin onuncu günü Kurban Bayramıdır. En uzun ve son vakfe için insan seli halinde Mina’ya gelinir.


    Mina, Müzdelife ile Mekke arasında kalan geniş bölgeye verilen addır. Cemerat ismiyle bilinen şeytan taşlama yerleri, hac kurbanlarının kesildiği mezbahaneler ve sevgili Peygamberimiz’in(s.a.v.) Mina günlerini geçirdiği mekana yapılan Mescidü’l-Hayf buradadır.


    Haccın vaciplerinden olan ve üç gün devam eden şeytan taşlama burada yerine getirilir. Arafat’ta yüreğini, Müzdelife’de aklını bulan, dostunu düşmanını tanıyan mümin, Mina’da şeytana karşı ateşkesi olmayan bir mücadeleye başlar.


    Şeytan, insanı Allah’a doğru yürüyüşünden alıkoyan her şeydir. Yol boyunca telbiye ve tekbirlere devam edilerek Mina’da kalınacak çadırlara gelinir. Daha sonra izdihamın olmadığı uygun bir zamanda ‘büyük şeytan’ı (Akabe Cemresi) taşlamak üzere ‘cemarat’ mahalline gidilir.


    10) NEFSİ YENMEK İÇİN ŞEYTAN TAŞLAMA

    Şeytan taşlama, kötülükleri, haksızlıkları, zulmü ve zorbalığı protestodur. Mina’da baş şeytan İblis ve yönetimindeki küçük ve orta şeytanın sembollerini taşlamak, Hz.Adem(a.s.) ve Hz.İbrahim(a.s.)’ın izlerini taşır.


    İlahi hikmet gereği iman aleyhinde çalışan şer güçlere karşı düşmanlığı göstermeyi ve galip gelmeyi temsil eder.


    Bayramın birinci günü ‘büyük şeytan’a 7, ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri ise her üç şeytana yedişerden 21’er taş atılır.


    Taşlama küçükten büyüğe doğru yapılır. Ancak, Mina’da kalınmadığı takdirde dördüncü günü taş atılması gerekmez.


    Hac ibadetinin sonuna yaklaşan hacı, bu hareketiyle şeytana, onun yoluna uyanlara tepkisini göstermiş ve kendisinin de asla şeytana uymayacağını ortaya koymuş olur.


    11) HACI OLMANIN SON ADIMI: KURBAN

    İhramdan çıkmaya son adım. Kurban, hac vazifesini yerine getirebilme sevinciyle Allah’a teşekkür etmedir.


    Hac kurbanı, Harem sınırları içinde, bayramın birinci günü tan yerinin ağarmasından itibaren kesilir. Bayramın üçüncü günü güneşin batmasıyla son bulur. Bu görev, vekaleten başkasına da devredilebilir.


    Kurbanın etinden sahibi dahil herkes yiyebilir. Artık tıraş olup ihramdan çıkma vaktidir. Erkekler saçlarını dipten kazıtır veya kısaltır, kadınlar ise saçlarının ucundan bir miktar keser. Böylece hac ihramından çıkışın ilk aşaması gerçekleşir.


    Kur’an’ın kelimelerle ifade ettiği mesajı hareketlerle anlatan hac ibadetini yerine getiren hacı en son bayramın birinci günü bitmeden ‘ziyaret tavafı’nı ve sa’yini yapar. Ayrılığın hüznü içinde Kabe’ye veda eder. Ve bu yolculuğun sonunda ‘Hacı’ ünvanını alır.


    Hz.Peygamber’in(s.a.v.) ifadesiyle artık o ‘annesinden doğmuş gibidir’.


    HACILARIN İKİNCİ DURAĞI MEDİNE-İ MÜNEVVERE

    Mekke’de hac ibadetini yerine getiren hacıların ikinci durağı. Burası İslam nurunun yeryüzüne yayıldığı Peygamber şehridir. Her karışı İslam’ın aydınlığını insanlığa ulaştıran Allah Resulü’nün(s.a.v.) ve sahabelerin hatıralarıyla doludur.


    İslam’ın güzelliğini insanlara ulaştırabilmek için Peygamber Efendimiz(s.a.v.) buraya hicret etmiş, İslam devleti burada kurulmuş, vahyin mesajı insanlığa buradan ulaşmıştır.


    Rasulullah(s.a.v.) İslam’ı tebliğ görevini tamamladıktan sonra burada vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir. Böylece Medine, Allah’ın en sevgili kulu ve insanlığın gelmiş geçmiş en büyük önderini bağrında taşıma şerefine nail olmuştur.


    Mescid-i Nebi, Peygamberimiz’in(s.a.v.) hicretinin ardından ilk iş olarak inşa ettiği camidir. Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa’dan sonra yeryüzündeki mabetlerin en faziletlisidir.


    Hz.Muhammed’in(s.a.v.) medfun olduğu alan yeşil kubbe ile örtülmüştür.


    Peygamberimiz’in(s.a.v.) biraz gerisinde Hz.Ebubekir(r.a.), onun da ardında Hz.Ömer(r.a.) yatmaktadır.


    Efendimiz’in(s.a.v.) hem evi, hem okulu, hem de karargahı olan bu mescide ‘Selam kapısı’ndan, sağ ayakla girmek edeptir. Hacılar vakitlerini mescitte ibadetle geçirerek 40 vakit namazı burada kıldıktan sonra şehirden ayrılır.


    Peygamber Mescidi, günümüzde 100 bin metrekarelik bir alana yayılmıştır. Aynı anda 600 binden fazla Müslüman namaz kılabilmektedir. İkisi Osmanlı’dan kalma on minaresi bulunur. Arap yarımadasında en lezzetli hurmalar Medine’de yetişir. Hacılar yakınlarına ikram edeceği hurmaları buradaki çarşılardan alarak bu mukaddes güzel şehirden ayrılırlar.



Etiketler: Hac ve Umre Nasıl Yapılır Bölümleri Nelerdir?, Hac nasıl yapılır, hac ve umrenin önemi, ihrama girme, telbiye yapmak, lebbeyk, harem bölgesi, tavaf etmek, say ne demek, say nasıl yapılır, arafat mahşerin provası, müzdelife, mina, şeytan taşlama, kurban kesmek | Mekteb-i Derviş

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi
Benzer Konular