Mekteb-i Derviş | İslam

    NUH SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU, ANLAMI, ARAPÇA YAZILIŞI VE ÖNEMİ

    NUH SURESİ DİNLE, NUH SURESİ EZBERLE

    Mekke döneminde inmiştir. 28 âyettir. Sûrede başlıca, Nûh peygamberin mücadeleleri ve Nûh Tufanı konu edilmektedir. Sûre, adını konusundan almıştır.

    Bismillahirrahmanirrahîm

1.İnnâ erselnâ nûhan ilâ kavmihî en enzir kavmeke min kabli en ye’tiyehum azâbun elîm(elîmun).

2.Kâle yâ kavmi innî lekum nezîrun mubîn(mubînun).

3.Eni’budûllâhe vettekûhu ve etîûni.

4.Yagfir lekum min zunûbikum ve yuahhırkum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), inne ecelallâhi izâ câe lâ yuahharu, lev kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).

5.Kâle rabbi innî deavtu kavmî leylen ve nehârâ(nehâran).

6.Fe lem yezidhum duâî illâ firârâ(firâran).

7.Ve innî kullemâ deavtuhum li tagfira lehum cealû esâbiahum fî âzânihim vestagşev siyâbehum ve esarrû vestekberûstikbârâ(vestekberûstikbâran).

8.Summe innî deavtuhum cihârâ(cihâran).

9.Summe innî a’lentu lehum ve esrartu lehum isrârâ(isrâran).

10.Fe kul tustagfırû rabbekum innehu kâne gaffârâ(gaffâran).

11.Yursilis semâe aleykum midrârâ(midrâren).

12.Ve yumdidkum bi emvâlin ve benîne ve yec’al lekum cennâtin ve yec’al lekum enhârâ(enhâren).

13.Mâ lekum lâ tercûne lillâhi vakârâ(vakâran).

14.Ve kad halakakum etvârâ(etvâran).

15.E lem terav keyfe halakallâhu seb’a semâvâtin tıbâkâ(tıbâkan).

16.Ve cealel kamera fîhinne nûran ve cealeş şemse sirâcâ(sirâcen).

17.Vallâhu enbetekum minel ardı nebâtâ(nebâten).

18.Summe yuîdukum fîhâ ve yuhricukum ihrâcâ(ihrâcen).

19.Vallâhu ceale lekumul arda bisâtâ(bisâtan).

20.Li teslukû minhâ subulen ficâcâ(ficâcen).

21.Kâle nûhun rabbi innehum asavnî vettebeû men lem yezidhu mâluhu ve veleduhû illâ hasârâ(hasâran).

22.Ve mekerû mekran kubbârâ(kubbâran).

23.Ve kâlû lâ tezerunne âlihetekum ve lâ tezerrunne vedden ve lâ suvâan ve lâ yagûse ve yaûka ve nesrâ(nesran).

24.Ve kad edallû kesîrâ(kesîran), ve lâ tezidiz zâlimîne illâ dalâlâ(dalâlen).

25.Mimmâ hatîâtihim ugrikû fe udhılû nâran fe lem yecıdû lehum min dûnillâhi ensârâ(ensâran).

26.Ve kâle nûhun rabbi lâ tezer alâl ardı minel kâfirîne deyyârâ(deyyâran).

27.İnneke in tezerhum yudıllû ıbâdeke ve lâ yelidû illâ fâciran keffârâ(keffâran).

28.Rabbigfirlî ve li vâlideyye ve li men dehale beytiye mu’minen ve lil mu’minîne vel mu’minât(mu’minâti) ve lâ tezidiz zâlimîne illâ tebârâ(tebâran).

    NUH SURESİ MEALİ (ANLAMI)

﴾1﴿ Biz Nûh’u, "Kendilerine can yakıcı bir azap gelmeden önce halkını uyar" diyerek kavmine gönderdik.

﴾2﴿ Şöyle dedi: "Ey kavmim! Şüphesiz ben size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.

﴾3﴿ Allah’a kulluk edin; O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin;

﴾4﴿ Ki Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve size belirli bir vadeye kadar süre tanısın. Şüphesiz Allah’ın belirlediği vade geldiğinde artık ertelenmez. Keşke bilseydiniz!

﴾5﴿ Nûh, "Rabbim" dedi, "Doğrusu ben kavmimi gece gündüz hakka çağırdım;

﴾6﴿ Fakat benim yaptığım çağrı onları daha da uzaklaştırdı.

﴾7﴿ Kendilerini bağışlaman için ben onları ne zaman çağırdıysam, parmaklarını kulaklarına tıkadılar; elbiselerini başlarına bürüdüler, ayak dirediler, kibirlendikçe kibirlendiler.

﴾8﴿ Yine de ben onları açıkça çağırmaya devam ettim.

﴾9﴿ Onlara açık da söyledim, yerine göre gizli de söyledim."

﴾10﴿ Dedim ki: "Rabbinizden bağışlanmanızı dileyin; O, çok bağışlayıcıdır.

﴾11﴿ (Dileyin ki) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.

﴾12﴿ Mallar ve oğullar vererek sizi desteklesin, size bahçeler versin ve sizin için ırmaklar akıtsın.

﴾13﴿ Ne oluyor size de Allah’ın büyüklüğünü hesaba katmıyorsunuz?

﴾14﴿ Oysa O sizi türlü evrelerden geçirerek yaratmıştır.

﴾15﴿ Görmüyor musunuz Allah yedi göğü birbiriyle nasıl uyumlu yaratmıştır?

﴾16﴿ Onların içinde ayı bir ışık, güneşi ışık kaynağı yapmıştır.

﴾17﴿ Allah sizi yerden bitirip yetiştirmiştir.

﴾18﴿ Sonra sizi yine oraya döndürecek ve yeniden çıkaracaktır.

﴾19-20﴿ Allah yeryüzünü sizin için sergi gibi döşemiştir ki onda geniş yollar edinip dolaşabilesiniz."

﴾21﴿ Nûh, "Rabbim" dedi, "Doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve çocuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydular.

﴾22﴿ Onlar çok büyük tuzaklar kurdular."

﴾23﴿ Dediler ki: "Sakın ilâhlarınızı bırakmayın; hele Ved’den, Suvâ’dan, Yegūs’tan, Yeûk’tan ve Nesr’den asla vazgeçmeyin!"

﴾24﴿ "Gerçekten de birçoklarını saptırdılar; (Rabbim!) sen de artık bu zalimlerin şaşkınlıklarını arttır!"

﴾25﴿ Günahları yüzünden tûfanda boğuldular, ardından ateşe atıldılar, kendilerini Allah’a karşı koruyacak yardımcılar da bulamadılar.

﴾26﴿ Nûh "Rabbim" dedi, "Yeryüzünde inkârcılardan hiç kimseyi sağ bırakma!

﴾27﴿ Sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar; günahkâr nankör nesillerden başkasını da yetiştirmezler.

﴾28﴿ Rabbim! Beni, annemi babamı, inanmış olarak evime girenleri, mümin erkekleri ve mümin kadınları bağışla, zalimleri ise daima helâk et."

    NUH SURESİ ARAPÇA YAZILIŞI

   بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

اِنَّٓا اَرْسَلْنَا نُوحاً اِلٰى قَوْمِه۪ٓ اَنْ اَنْذِرْ قَوْمَكَ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَأْتِيَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ ﴿١

قَالَ يَا قَوْمِ اِنّ۪ي لَكُمْ نَذ۪يرٌ مُب۪ينٌۙ ﴿٢

اَنِ اعْبُدُوا اللّٰهَ وَاتَّـقُوهُ وَاَط۪يعُونِۙ ﴿٣

يَغْفِرْ لَكُمْ مِنْ ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْكُمْ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّىۜ اِنَّ اَجَلَ اللّٰهِ اِذَا جَٓاءَ لَا يُؤَخَّرُۢ لَوْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ ﴿٤

قَالَ رَبِّ اِنّ۪ي دَعَوْتُ قَوْم۪ي لَيْلاً وَنَهَاراًۙ ﴿٥

فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَٓاء۪ٓي اِلَّا فِرَاراً ﴿٦

وَاِنّ۪ي كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُٓوا اَصَابِعَهُمْ ف۪ٓي اٰذَانِهِمْ وَاسْتَغْشَوْا ثِيَابَهُمْ وَاَصَرُّوا وَاسْتَكْبَرُوا اسْتِكْبَاراًۚ ﴿٧

ثُمَّ اِنّ۪ي دَعَوْتُهُمْ جِهَاراًۙ ﴿٨

ثُمَّ اِنّ۪ٓي اَعْلَنْتُ لَهُمْ وَاَسْرَرْتُ لَهُمْ اِسْرَاراًۙ ﴿٩

فَـقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ اِنَّهُ كَانَ غَفَّاراًۙ ﴿١٠

يُرْسِلِ السَّمَٓاءَ عَلَيْكُمْ مِدْرَاراًۙ ﴿١١

وَيُمْدِدْكُمْ بِاَمْوَالٍ وَبَن۪ينَ وَيَجْعَلْ لَكُمْ جَنَّاتٍ وَيَجْعَلْ لَكُمْ اَنْهَاراًۜ ﴿١٢

مَا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلّٰهِ وَقَاراًۚ ﴿١٣

وَقَدْ خَلَقَكُمْ اَطْوَاراً ﴿١٤

اَلَمْ تَرَوْا كَيْفَ خَلَقَ اللّٰهُ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ طِبَاقاًۙ ﴿١٥

وَجَعَلَ الْقَمَرَ ف۪يهِنَّ نُوراً وَجَعَلَ الشَّمْسَ سِرَاجاً ﴿١٦

وَاللّٰهُ اَنْبَتَكُمْ مِنَ الْاَرْضِ نَبَاتاًۙ ﴿١٧

ثُمَّ يُع۪يدُكُمْ ف۪يهَا وَيُخْرِجُكُمْ اِخْرَاجاً ﴿١٨

وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمُ الْاَرْضَ بِسَاطاًۙ ﴿١٩

لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلاً فِجَاجاً۟ ﴿٢٠

قَالَ نُوحٌ رَبِّ اِنَّهُمْ عَصَوْن۪ي وَاتَّبَعُوا مَنْ لَمْ يَزِدْهُ مَالُهُ وَوَلَدُهُٓ اِلَّا خَسَاراًۚ ﴿٢١

وَمَكَرُوا مَكْراً كُبَّاراًۚ ﴿٢٢

وَقَالُوا لَا تَذَرُنَّ اٰلِهَتَكُمْ وَلَا تَذَرُنَّ وَداًّ وَلَا سُوَاعاًۙ وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسْراًۚ ﴿٢٣

وَقَدْ اَضَلُّوا كَث۪يراًۚ وَلَا تَزِدِ الظَّالِم۪ينَ اِلَّا ضَلَالاً ﴿٢٤

مِمَّا خَط۪ٓيـَٔاتِهِمْ اُغْرِقُوا فَاُدْخِلُوا نَاراً فَلَمْ يَجِدُوا لَهُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَنْصَاراً ﴿٢٥

وَقَالَ نُوحٌ رَبِّ لَا تَذَرْ عَلَى الْاَرْضِ مِنَ الْكَافِر۪ينَ دَيَّاراً ﴿٢٦

اِنَّكَ اِنْ تَذَرْهُمْ يُضِلُّوا عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُٓوا اِلَّا فَاجِراً كَفَّاراً ﴿٢٧

رَبِّ اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِمَنْ دَخَلَ بَيْتِيَ مُؤْمِناً وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِۜ وَلَا تَزِدِ الظَّالِم۪ينَ اِلَّا تَبَاراً ﴿٢٨

    NUH SURESİ NUZÜLÜ

    Hem mushaftaki sıralamaya hem nüzûl sırasına göre yetmiş birinci sûredir. Nahl sûresinden sonra, İbrâhim sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

    NUH SURESİ'NİN KONUSU

    Mekkî sûrelerin özelliklerini taşıyan Nûh sûresinde iman esaslarıyla birlikte Hz. Nûh’un peygamberliği, inkârcılara karşı verdiği mücadele ve tûfan konuları ele alınmakta, Nûh’un kendisi ve müminler için yapmış olduğu dua ile sûre sona ermektedir.

NUH SURESİ DİNLE



   


Etiketler: Nuh Suresi Türkçe Okunuşu, Anlamı, Arapça Yazılışı ve Önemi, Nuh Nedir, Nuh suresi ayeti, Nuh suresi nuzulü, Nuh suresi nerede indi, Nuh suresi ne için indi, Nuh suresi dinle | Mekteb-i Derviş

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi
Benzer Konular