Mekteb-i Derviş | İslam

ÖLÜM TEFEKKÜRÜ

Rabbimiz buyuruyor ki: ”Ankebut suresi 57. ayette "Küllü nefsin zâikatül mevti sümme ileynâ türceûn" Her nefis ölümü tadacaktır ve Bize döndürülecektir. Peygamber Efendimiz'de (s.a.v) : "Bir nasihatçi olarak ölüm yeter. Ölüm size ayakkabı bağından daha yakındır. Ölüm ahireti hatırlatır. İnsanı merhametli kılar.” buyurmuştur.

Dünyaya geldiğimizde sağ kulağımıza ezan, sol kulağımıza kamet okundu. Yıkadılar, beyaz kundağa sarıldık, anamızın ak sütünü emdik. Bebekliğimiz, çocukluğumuz, gençliğimiz, ömrümüz geçecek. İyi-kötü, mutlu-hüzünlü bir gün dünyadaki misafirliğimiz sona erecek.
Her canlı gibi bizde ölümü tadacağız. Rızıklarımızın kesildiği ve sayılı nefeslerimizin tükendiği anda Azrail (a.s) ruhumuzu teslim almaya gelecektir. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) bildirdiğine göre: Azrail (a.s) mümin kullarının karşısına en sevdiğinin sureti ile, en güzel surette gelir. Alnında "La ilahe İllallah, Muhemmedun Resulullah" yazar. Kul ruhunu teslim ederken o yazıyı okur ve imanla ruhunu teslim eder.
Son sözleri: “La İlahe İllallah, Muhammedun Resulullah. Allahümme refikul ala (en yüce dosta), Allahümme refikul ala, Allahümme refikul ala; Allah, Allah, Allah (c.c)” der gözlerinden yaş gelir, boncuk boncuk terler, ruhunun arkasından bakar ve cennetteki yerini görür.
Azrail (a.s) mümin kulun ruhunu tereyağından kıl çeker gibi alır. Kafir ve münafıkların işleri ise daha zordur.
Ölümün ardından tıpkı doğumumuzda ki gibi yıkanırız. Bu sefer beyaz kundak yerine beyaz kefene sarılırız. Doğduğumuzda okunan ezanın ve kametin namazı kılınmak üzere omuzlanan tabutumuzla musalla taşına getiriliriz. Hoca efendi cenaze namazımızı kıldırır. Erkekse er kişi niyetine, kadınsa hatun kişi niyetine der, niyet edilir. Dört tekbirden oluşan cenaze namazı kılınır.
 İmam, namazı kıldırdıktan sonra orada bulunan cemaatten mevta hakkında hüsnü şehadet alır. “Rabbimiz! kul hakkıyla gidenlerden eylemesin. İyi anılacak amellerle hatırlanmayı nasip eylesin.”
İmam sorar: Burada yatan zatı nasıl bilirdiniz? Dünyevi ve uhrevi hakkınızı helal eder misiniz?
Ardından tekbirler ve dualarla kabristana getiriliriz. "Bismillâhi ve billâhi ve alâ milletii Rasûlillah" (Allah'ın adı ve Allah ile ve Rasûlullah'ın milleti üzere) diyerek, 2 metre uzunluğunda, 1,5 metre eninde ve derinliğinde kabre, amel çukuruna indiriliriz. Fatihalar, Yasinler, Ammeler, Tekasürler, İhlaslar okunur, dua edilir. Herkes dağılır, ayrılır. Mevta amelleriyle baş başa kalır.
Hoca efendi mevtanın başında mevtanın annesinin adıyla telkin verir. Sorgu melekleri Münker ve Nekir gelir.
Mevtaya Sorarlar: Rabbin kim? Peygamberin kim? Dinin ne? Kıblen neresi? Kitabın ne? …
Mevta mümin bir kul ise: Rabbim Allah, Peygamberim Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v), Dinim İslam, Kıblem Kabe-i Muazzama Beytullah, Kitabım Ku'ran-ı Kerim…
"Eşhedü enna İlahe İllallah ve eşhedü enne Muhammeden Abduhu ve Resuluhü" der.

Melekler: “Biz zaten senin doğru cevap vereceğini biliyorduk ey mümin. Sen ne iyi bir kulsun” der ve Allah'ın emri ile kabri genişletilir. Cennet bahçelerinden bir bahçe haline getirilir. Cennetteki yeri gösterilir ve cennet nimetlerinden ikram edilir. Kıyametin kopmasına kadar bekler. Buna berzah alemi denir.
Mevta kafir ya da münafık ise sorulara bilmiyorum diyerek cevap verir. Allah'ın emri ile kabir cehennem çukurlarından bir çukur haline getirilir ve kabir azabı başlar.
Kıyamet günü geldiğinde; Allah'ın emri ile İsrafil (a.s) sura ilk üfleyişini yapar. Tüm canlılar (melekler, cinler ve şeytan dahil) ölür. Allah (c.c) dan başka hiçbir canlı kalmaz. Allah'ın dilediği süre geçtikten sonra Cenab-ı Hak İsrafil'i (a.s) tekrar diriltir. İsrafil (a.s) ikinci kez suru üfler. Tüm canlılar topraktan ekin biter gibi bir bir canlanır.
Yeryüzünde İlk dirilen insan Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v) olur. Cebrail (a.s): "Kum bi iznillah (Allah'ın izni ile diril) ya Resulullah" der ve cennet elbisesini giydirir, Liva'ül Hamd Sancağını Peygamber Efendimiz'e (s.a.v) verir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) arşı alanın sağında Kevser havuzunun başında ümmetini bekler. Ümmetlerden de ilk dirilen Hz. Muhammed'in (s.a.v) ümmeti olacaktır.
Dirilen canların kitapları kiminin sağından, kiminin solundan kiminin de arkasından verilir, ardından mahşer alanına gelirler “Rabbim kitabı sağından verilen, cennet beratını alan kullarından eylesin.”
Herkes kendi derdine düşüp nefsi, nefsi diye feryat eder. Efendimiz'in (s.a.v) ümmetinden salih ameller işleyenler ise Efendimiz'in (s.a.v) sancağı altında toplanır. O'nun ve ashabının elinden, baldan tatlı, kardan soğuk, miskden daha güzel kokan Kevser şarabından içerler ve mahşer yerinin o bunaltıcı ortamında bir nebze de olsa rahatlarlar ve hesap anını beklerler.
Allah-u Zülcelal'in huzurunda mizan kurulmuştur. Herkes hesap vermekte, kimseye haksızlık yapılmamaktadır. Ameller tartılmakta, zerre miktarı hayırda olsa, şerde olsa insan karşılığını görmektedir. Zilzal suresi 7-8. ayetlerde bu durum şöyle ifade edilmiştir:"Artık kim zerre kadar hayır işlerse onu görür. Ve kim zerre kadar şer işlerse onu görür." “Rabbim o günde hepimizin yardımcısı olsun.”
Rabbimiz'in şefaat müsaadesi verdiklerinden başka kimse şefaat edememektedir. Rabbimiz'in şefaat müsaadesi verdiği; bebekler, hafızlar, müezzinler, imamlar, şehidler, alimler, veliler, peygamberliğe mazhar olanlar ve en büyük şefaat makamı mahmut sahibi Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimiz'in şefaatine mazhar olanlar, sıratı yıldırım hızıyla geçip Cennet-i alaya ulaşmaktadırlar.
“Rabbim hesabı kolay olan, şefaate mazhar olan, Rabbimiz'in rahmetiyle Cennete giren, Efendimize (s.a.v) komşu olan, Rabbimiz'in cemalini görenlerden eylesin.”
Sırattan geçerken; müminlerin kimisi meleklerin kanadında, kimisi yıldırım gibi, kimisi koşarak, kimisi kestiği kurbanlarının üzerinde, kimisi normal yürüyüşle, kimisi de sürünerek geçer. Günahkarlar, kafirler ve münafıklarda sırattan aşağı cehenneme patır patır düşerler.
“Rabbim sıratı yıldırım gibi geçenlerden eylesin. Cehenneme düşenlerden eylemesin.” Amin.
Kul olarak ölümü sık sık hatırlamalıyız. Fani olan bu dünyada ölümü hatırlamak kalbimizi yumuşattığı gibi emellerimizi de kısaltır. Unutmamalı ki dünyada sıkıntıların büyük kısmı kalp katılığı ve uzun emellerden kaynaklanmaktadır.    


Ebubekir TANRIKULU Hoca
Kadiriyye-i Halisiyye-i Hayriyye'nin
Hadimül Fukarası



    ÖLÜM TEFEKKÜRÜ (ÖLÜMÜ DÜŞÜNMEK) - 1




   


    ÖLÜM TEFEKKÜRÜ (ÖLÜMÜ DÜŞÜNMEK) - 2




   


    ÖLÜM TEFEKKÜRÜ (ÖLÜMÜ DÜŞÜNMEK) - 3


   


Etiketler: Ölüm Tefekkürü, tefekkur, ölum, ahiret, mezar, ölümü düşünmek, Mekteb-i Derviş, Tasavvuf, Tarikat, Hz.Muhammed, İslam, Allah, İman, Kadiri Tarikatı Ölüm Tefekkürü nasıl yapılır

Benzer Konular