ÖLÜMÜ ANMANIN FAZİLETİ
Resulûllah (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: "Lezzetleri kesip atan ölümü çokça zikrediniz." (Tirmizî, Zühd, 4; Nesâî, Cenâiz, 3)
Yani, ölümü zikrederek dünya zevklerini kendinize acılaştırın ki, ona olan bağlılığınız kopsun ve bu vesileyle de Allah'a yönelebilesiniz. Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde:
"Eğer insanların ölüm hakkındaki bildiklerini hayvanlar bilselerdi, (korkudan erirlerdi de) onlardan besili bir et yiyemezdiniz" buyurmuşlardır. (Beyhakî, Şuabü'l-imân, nr. 10557)
Hz.Âişe (r.anha)annemiz Resulûllah (s.a.v)’a, "Ey Allah'ın Resulü, şehitlerle beraber hasredilecek biri var mıdır?" diye sorduğunda Resûlullah (s.a.v) Efendimiz,"Evet, bir gün ve gecede yirmi defa ölümü anan kimse şehitlerle beraber haşredilecektir" buyurmuşlardır. (Taberânî, el-Evsat, nr. 7672)
Ölümü anmanın bu kadar faziletli olmasının nedeni, insanı bu aldatıcı dünyadan uzaklaştırması ve âhiret için hazırlık yapmaya teşvik etmesidir. Ölümden gafil kalmak ise insanın dünyanın şehvetlerine dalmasına sebep olur.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz buyururlar ki: "Ölüm müminin hediyesidir." (Beyhakî, Şuabü'l-imân, nr. 9884) Peygamber (s.a.v) Efendimizin böyle söylemesinin sebebi şudur: Bu dünya müminin zindanıdır; çünkü orada daima bir sıkıntı içerisinde olur. O, nefsine karşı mücahede, dünyanın zevklerine karşı bir riyazet ve şeytanın hilelerine karşı daima bir savunmanın içerisindedir. Ölüm, onun bu işkenceden kurtuluşudur. Dolayısıyla bu kurtuluş da kendisi için bir hediye olmuş olur.
Yine Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde, "Ölüm, her mümin için bir kefarettir" buyurmuşlardır. (Beyhakî, Şuabü'l-imân, nr. 9885-9886)
Peygamber (s.a.v) Efendimiz bu sözleriyle: Gerçek Müslüman, samimi mümin; Müslümanların, onun elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. Onda müminlerin güzel ahlâkları yerleşmiştir; o ufak tefek küçük günahların dışında büyük günahlarla kirlenmemiştir. İşte ölüm, kendisini o küçük günahlardan arındırır; farzları edâ etmiş ve büyük günahlardan sakınmış ise, ona kefaret olur (kötülüklerini temizler).
Atâ-i Horasânî (k.s) Hazretleri anlatıyor: Resûlüllah içinden kahkahaların yükseldiği bir meclise uğradı ve "Meclisinizi zevkleri bulandıran şeyle karıştırınız" buyurdu. Oradakiler, "Ey Allah'ın Resulü, nedir o zevkleri bulandıran şey?" diye sordular. Resûlüllah (s.a.v) Efendimiz, "Ölümdür" cevabını verdi. (Zebîdî, İthaf, 14/18)
Enes bin Malik (r.a) Hazretlerinden rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resûlullah (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Ölümü çokça anın; zira o, günahları temizler ve gönlü dünyadan uzaklaştırır.” (Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, nr. 1931)
Peygamber (s.a.v) Efendimiz diğer bir hadislerinde de, "Ayırıcı (dünyadan kopana) olarak ölüm yeter" "Bir nasihatçi olarak ölüm yeter" buyurmuştur. (Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebîr, nr. 8331)
Bir gün Efendimiz (s.a.v) mescide vardığında birtakım insanların konuşup gülüştüklerini duydu; onlara,
"Ölümü anın! Nefsimi kudret elinde bulunduran Allah'a yemin olsun ki, şayet benim bildiklerimi sizler bilseydiniz, az güler çok ağlardınız" buyurdu.
Bir defasında, Allah Resulü’nün yanında bir adamın ismi anılınca oradakiler onu övmeye başladılar. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v), "O arkadaşınız ölümü nasıl anardı?" diye sordu. Oradakiler, "Biz onun ölümü andığını hiç işitmedik" dediler. Efendimiz (s.a.v): "O halde arkadaşınız sizin övdüğünüz gibi değilmiş" buyurdular. (Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebir, nr. 12/13536)
Abdullah bin Ömer (r.a) Hazretleri anlatıyor: Resulûllah (s.a.v) Efendimizin yanında on kişi bulunuyordu, en son ben gelmiştim. Ensardan bir zat, "Ey Allah'ın Resulü! İnsanların en akıllısı ve en şereflisi kimdir?" diye sordu. Efendimiz (s.a.v) de şu cevabı verdi: ”İnsanların en akıllıları ölümü çokça anan, ona en fazla hazırlananlardır. İşte en akıllı olanlar onlardır. Onlar dünyada şeref kazanıp âhirete Allah 'm ikramları ile giderler." (Bezzâr, el-Bahrü'zZehhâr, nr. 1676)
Etiketler: Ölümü Anmanın Fazileti, Ölümü anmanın önemi, ölümü anmak, ölümü düşünmek, ölümü düşünmenin faydaları, ölümü unutmamak | Mekteb-i Derviş