Mekteb-i Derviş | İslam

    NAZİAT SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU, ANLAMI, ARAPÇA YAZILIŞI VE ÖNEMİ

    NAZİAT SURESİ DİNLE, NAZİAT SURESİ EZBERLE

    Mekke döneminde inmiştir. 46 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “en-Nâzi’ât”kelimesinden almıştır. Nâzi’ât burada, “ruhları çekip alan melekler” demektir. Sûrede başlıca, tevhit, peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve hesap konu edilmektedir.

    Bismillahirrahmanirrahîm

1- Ve-nnâzi’âti garkâ

2- Ve-nnâşitâti neştâ

3- Ve-ssâbihâti sebhâ

4- Fe-ssâbikâti sebkâ

5- Felmudebbirâti emrâ

6- Yevme tercufu-rrâcife

7- Tetbe’uhâ-rrâdife

8- Kulûbun yevme-izin vâcife

9- Ebsâruhâ hâşi’a

10- Yekûlûne e-innâ lemerdûdûne fî-lhâfira

11- E-izâ kunnâ ‘izâmen nahira

12- Kâlû tilke izen kerratun hâsira

13- Fe-innemâ hiye zecratun vâhide

14- Fe-izâ hum bi-ssâhira

15- Hel etâke hadîśu mûsâ

16- İz nâdâhu rabbuhu bilvâdi-lmukaddesi tuvâ

17- İzheb ilâ fir’avne innehu tagâ

18- Fekul hel leke ilâ en tezekkâ

19- Ve ehdiyeke ilâ rabbike fetahşâ

20- Fe-erâhu-l-âyete-lkubrâ

21- Fekezzebe ve ’asâ

22- Śumme edbera yes’â

23- Fehaşera fenâdâ

24- Fekâle enâ rabbukumu-l-a’lâ

25- Fe-ehazehu(A)llâhu nekâle-l-âhirati vel-ûlâ

26- İnne fî zâlike le’ibraten limen yahşâ

27- E-entum eşeddu halkan emi-ssemâ benâhâ

28- Rafe’a semkehâ fesevvâhâ

29- Ve agtaşe leylehâ ve ahrace duhâhâ

30- Vel-arda ba’de zâlike dehâhâ

31- Ahrace minhâ mâehâ vemer’âhâ

32- Velcibâle ersâhâ

33- Metâ’an lekum veli-en’âmikum

34- Fe-izâ câeti-ttâmmetu-lkubrâ

35- Yevme yetezekkeru-l-insânu mâ se’â

36- Ve burrizeti-lcahîmu limen yerâ

37- Fe-emmâ men tagâ

38- Ve âśera-lhayâte-ddunyâ

39- Fe-inne-lcahîme hiye-lme’vâ

40- Ve-emmâ men hâfe mekâme rabbihi ve nehâ-nnefse ‘ani-lhevâ

41- Fe-inne-lcennete hiye-lme’vâ

42- Yes-elûneke ‘ani-ssâ’ati eyyâne mursâhâ

43- Fîme ente min zikrâhâ

44- İlâ rabbike muntehâhâ

45- İnnemâ ente munziru men yahşâhâ

46- Ke-ennehum yevme yeravnehâ lem yelbeśû illâ ‘aşiyyeten ev duhâhâ

    NAZİAT SURESİ MEALİ (ANLAMI)

1- Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara,

2- Andolsun (mü'minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara,

3- Andolsun yüzüp yüzüp gidenlere, 

4- Derken, öne geçenlere,

5- Nihayet işi çekip çevirenlere (ki, mutlaka tekrar diriltileceksiniz).

6, 7- Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.

8- O gün birtakım kalpler (tedirginlik içinde) şiddetle çarpacaktır.

9- Onların gözleri (korku ile) inecektir.

10- Şöyle derler: "Biz gerçekten gerisingeriye eski halimize mi döndürüleceğiz?"

11- "Bizler çürümüş kemiklere döndükten sonra mı?"

12- "Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür" dediler.

13- Halbuki o, bir haykırıştan (sûr'un üfürülmesinden) ibarettir.

14- Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler. 

15- (Ey Muhammed!) Mûsâ'nın haberi sana geldi mi?

16- Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti:

17- "Haydi Firavun'a git! Çünkü o azmıştır."

18- "Ona de ki: İster misin (küfür ve isyanından) temizlenesin?

19- Seni Rabbine ileteyim de ona karşı derinden saygı duyup korkasın!"

20- Derken Mûsâ O'na en büyük mucizeyi gösterdi.

21- Fakat o, Mûsâ'yı yalanladı ve isyan etti. 

22- Sonra sırt dönüp koşarak gitti. 

23- Hemen (adamlarını) topladı ve onlara seslendi:

24- "Ben, sizin en yüce Rabbinizim!" dedi.

25- Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı.

26- Şüphesiz bunda Allah'tan sakınıp korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.

27- (Ey inkarcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur.

28- Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir. 

29- O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı.

30- Ardından yeri düzenleyip döşedi.

31- Ondan suyunu ve merasını çıkardı.

32- Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.

33- Bunları sizin için ve hayvanlarınız için bir yarar kaynağı yaptı.

34, 35 - En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.

36- Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir.

37, 38, 39- Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.

40, 41- Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır. 

42- Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.

43- Onu bilip söylemek nerede, sen nerede?

44- Onun nihai bilgisi yalnız Rabbine âittir. 

45- Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın.

46- Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.

    NAZİAT SURESİ ARAPÇA YAZILIŞI

   بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَالنَّازِعَاتِ غَرْقاًۙ ﴿١

وَالنَّاشِطَاتِ نَشْطاًۙ ﴿٢

وَالسَّابِحَاتِ سَبْحاًۙ ﴿٣

فَالسَّابِقَاتِ سَبْقاًۙ ﴿٤

فَالْمُدَبِّرَاتِ اَمْراًۢ ﴿٥

يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُۙ ﴿٦

تَتْبَعُهَا الرَّادِفَةُۜ ﴿٧

قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌۙ ﴿٨

اَبْصَارُهَا خَاشِعَةٌۢ ﴿٩

يَقُولُونَ ءَاِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِي الْحَافِرَةِۜ ﴿١٠

ءَاِذَا كُنَّا عِظَاماً نَخِرَةًۜ ﴿١١

قَالُوا تِلْكَ اِذاً كَرَّةٌ خَاسِرَةٌۢ ﴿١٢

فَاِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌۙ ﴿١٣

فَاِذَا هُمْ بِالسَّاهِرَةِۜ ﴿١٤

هَلْ اَتٰيكَ حَد۪يثُ مُوسٰىۢ ﴿١٥

اِذْ نَادٰيهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۚ ﴿١٦

اِذْهَبْ اِلٰى فِرْعَوْنَ اِنَّهُ طَغٰىۘ ﴿١٧

فَقُلْ هَلْ لَكَ اِلٰٓى اَنْ تَزَكّٰىۙ ﴿١٨

وَاَهْدِيَكَ اِلٰى رَبِّكَ فَتَخْشٰىۚ ﴿١٩

فَاَرٰيهُ الْاٰيَةَ الْكُبْرٰىۘ ﴿٢٠

فَكَذَّبَ وَعَصٰىۘ ﴿٢١

ثُمَّ اَدْبَرَ يَسْعٰىۘ ﴿٢٢

فَحَشَرَ فَنَادٰىۘ ﴿٢٣

فَقَالَ اَنَا۬ رَبُّكُمُ الْاَعْلٰىۘ ﴿٢٤

فَاَخَذَهُ اللّٰهُ نَكَالَ الْاٰخِرَةِ وَالْاُو۫لٰىۜ ﴿٢٥

اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَعِبْرَةً لِمَنْ يَخْشٰىۜ۟ ﴿٢٦

ءَاَنْتُمْ اَشَدُّ خَلْقاً اَمِ السَّمَٓاءُۜ بَنٰيهَا۠ ﴿٢٧

رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوّٰيهَاۙ ﴿٢٨

وَاَغْطَشَ لَيْلَهَا وَاَخْرَجَ ضُحٰيهَاۖ ﴿٢٩

وَالْاَرْضَ بَعْدَ ذٰلِكَ دَحٰيهَاۜ ﴿٣٠

اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ ﴿٣١

وَالْجِبَالَ اَرْسٰيهَاۙ ﴿٣٢

مَتَاعاً لَكُمْ وَلِاَنْعَامِكُمْۜ ﴿٣٣

فَاِذَا جَٓاءَتِ الطَّٓامَّةُ الْكُبْرٰىۘ ﴿٣٤

يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ ﴿٣٥

وَبُرِّزَتِ الْجَح۪يمُ لِمَنْ يَرٰى ﴿٣٦

فَاَمَّا مَنْ طَغٰىۙ ﴿٣٧

وَاٰثَرَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۙ ﴿٣٨

فَاِنَّ الْجَح۪يمَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ ﴿٣٩

وَاَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوٰىۙ ﴿٤٠

فَاِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ ﴿٤١

يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ اَيَّانَ مُرْسٰيهَاۜ ﴿٤٢

ف۪يمَ اَنْتَ مِنْ ذِ كْرٰيهَاۜ ﴿٤٣

اِلٰى رَبِّكَ مُنْتَهٰيهَاۜ ﴿٤٤

اِنَّمَٓا اَنْتَ مُنْذِرُ مَنْ يَخْشٰيهَاۜ ﴿٤٥

كَاَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُٓوا اِلَّا عَشِيَّةً اَوْ ضُحٰيهَا ﴿٤٦

    NAZİAT SURESİ NUZÜLÜ

    Mushaftaki sıralamada yetmiş dokuzuncu, iniş sırasına göre seksen birinci sûredir. Nebe’ sûresinden sonra, İnfitâr sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

    NAZİAT SURESİ'NİN KONUSU

    Sûrede ağırlıklı olarak kıyamet halleri, hesap, ceza ve mükâfat konuları, Allah’ın birliği, peygamberlik ve öldükten sonra dirilme gibi inanç esasları ele alınmış; bu arada Hz. Mûsâ ve Firavun kıssasından bir kesite yer verilmiştir.

NAZİAT SURESİ DİNLE



   


Etiketler: Naziat Suresi Türkçe Okunuşu, Anlamı, Arapça Yazılışı ve Önemi, Naziat Nedir, Naziat suresi ayeti, Naziat suresi nuzulü, Naziat suresi nerede indi, Naziat suresi ne için indi, Naziat suresi dinle | Mekteb-i Derviş

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi
Benzer Konular