Mekteb-i Derviş | İslam

    ABESE SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU, ANLAMI, ARAPÇA YAZILIŞI VE ÖNEMİ

    Mekke döneminde inmiştir. 42 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “abese” fiilinden almıştır. “Abese”, “yüzünü ekşitti” demektir. Sûrede başlıca, itikat, peygamberlik, Allah’ın kudreti ve kıyamet hâlleri konu edilmektedir.

    Bismillahirrahmanirrahîm

1- Abese ve tevellâ

2- En câehu-l-a’mâ

3- Vemâ yudrîke le’allehu yezzekkâ

4- Ev yezzekkeru fetenfe’ahu-zzikrâ

5- Emmâ meni-stagnâ

6- Fe-ente lehu tesaddâ

7- Vemâ aleyke ellâ yezzekkâ

8- Ve-emmâ men câeke yes’â

9- Ve huve yahşâ

10- Fe-ente ‘anhu telehhâ

11- Kellâ innehâ tezkira

12- Femen şâe zekerah

13- Fî suhufin mukerrame

14- Merfû’atin mutahhera

15- Bi-eydî sefera

16- Kirâmin berara

17- Kutile-l-insânu mâ ekferah

18- Min eyyi şey-in ḣalekah

19- Min nutfetin halekahu fekadderah

20- Summe-ssebîle yesserah

21- Summe emâtehu feakberah

22- Summe izâ şâe enşerah

23- Kellâ lemmâ yakdi mâ emerah

24- Felyenzuri-l-insânu ilâ ta’âmih

25- Ennâ sabebnâ-lmâe sabbâ

26- Summe şekaknâ-l-arda şakkâ

27- Fe-enbetnâ fîhâ habb

28- Ve ’ineben ve kadbâ

29- Ve zeytûnen ve nahlâ

30- Ve hadâ-ika gulbâ

31- Ve fâkiheten ve ebbâ

32- Metâ’an lekum veli-en’âmikum

33- Fe-izâ câeti-ssâhha

34- Yevme yefirru-lmer-u min ehîh

35- Ve ummihi ve ebîh

36- Ve sâhibetihi ve benîh

37- Likulli-mri-in minhum yevme-iżin şe/nun yugnîh

38- Vucûhun yevme-izin musfira

39- Dâhiketun mustebşir

40- Ve vucûhun yevme-izin ‘aleyhâ gabera

41- Terhekuhâ katera

42- Ulâ-ike humu-lkeferatu-lfecera

    ABESE SURESİ ANLAMI (MEALİ)

1- Suratını astı, yüzünü çevirdi.

2- Çünkü ona gözü görmeyen biri gelmişti.

3- Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı.

4- Yahut o öğüt alacak da öğüt kendisine fayda verecekti.

5, 6- Sen ise kendini her şeye yeterli görenle ilgileniyorsun.

7- Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin!

8, 9, 10- Ama gönlünde Allah korkusu taşıyarak koşup sana gelenle ilgilenmiyorsun!

11- Hayır! Şüphesiz bu âyetler birer öğüttür.

12- Dileyen ondan öğüt alır.

13- O, mukaddes sayfalardadır;

14- Yüce makamlara kaldırılmış, tertemiz sayfalarda

15, 16- Seçkin ve erdemli elçilerin ellerinde.

17- Kahrolası o insan! Ne kadar da inkârcı!

18- (Bir düşünse) Allah onu neden yarattı?

19- Bir spermden yarattı da ona şekil verdi.

20- Sonra ona yolu kolaylaştırdı.

21- Nihayet onun canını aldı ve kabre koydu.

22- Sonra dilediği bir vakitte onu yeniden diriltecek.

23- Hayır! İnsan, Allah’ın emrettiğini yapmadı.

24- İnsan yediğine bir bakıp düşünsün!

25- Biz bolca su indirdik.

26- Sonra toprağı uygun şekilde yardık.

27- Oradan ekinler bitirdik.

28- Üzüm bağları, sebzeler;

29- Zeytin ve hurma ağaçları;

30- Gür ağaçlı bahçeler;

31- Meyveler ve çayırlar;

32- Sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için.

33, 34, 35, 36, 37- Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. 

38- O gün birtakım yüzler vardır ki pırıl pırıl parlarlar,

39- Gülerler, sevinirler.

40- O gün nice yüzler de vardır ki, toz toprak içindedirler.

41- Onları bir siyahlık bürür.

42- İşte onlar, kafirlerdir, günaha dalanlardır.

    ABESE SURESİ'NİN ARAPÇA YAZILIŞI

   بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

عَبَسَ وَتَوَلّٰىۙ ﴿١

اَنْ جَٓاءَهُ الْاَعْمٰىۜ ﴿٢

وَمَا يُدْر۪يكَ لَعَلَّهُ يَزَّكّٰىۙ ﴿٣

اَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنْفَعَهُ الذِّ كْرٰىۜ ﴿٤

اَمَّا مَنِ اسْتَغْنٰىۙ ﴿٥

فَاَنْتَ لَهُ تَصَدّٰىۜ ﴿٦

وَمَا عَلَيْكَ اَلَّا يَزَّكّٰىۜ ﴿٧

وَاَمَّا مَنْ جَٓاءَكَ يَسْعٰىۙ ﴿٨

وَهُوَ يَخْشٰىۙ ﴿٩

فَاَنْتَ عَنْهُ تَلَهّٰىۚ ﴿١٠

كَلَّٓا اِنَّهَا تَذْكِرَةٌۚ ﴿١١

فَمَنْ شَٓاءَ ذَكَرَهُۢ ﴿١٢

ف۪ي صُحُفٍ مُكَرَّمَةٍۙ ﴿١٣

مَرْفُوعَةٍ مُطَهَّرَةٍۙ ﴿١٤

بِاَيْد۪ي سَفَرَةٍۙ ﴿١٥

كِرَامٍ بَرَرَةٍۜ ﴿١٦

قُتِلَ الْاِنْسَانُ مَٓا اَكْفَرَهُۜ ﴿١٧

مِنْ اَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُۜ ﴿١٨

مِنْ نُطْفَةٍۜ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُۙ ﴿١٩

ثُمَّ السَّب۪يلَ يَسَّرَهُۙ ﴿٢٠

ثُمَّ اَمَاتَهُ فَاَقْبَرَهُۙ ﴿٢١

ثُمَّ اِذَا شَٓاءَ اَنْشَرَهُۜ ﴿٢٢

كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَٓا اَمَرَهُۜ ﴿٢٣

فَلْيَنْظُرِ الْاِنْسَانُ اِلٰى طَعَامِه۪ۙ ﴿٢٤

اَنَّا صَبَبْنَا الْمَٓاءَ صَباًّۙ ﴿٢٥

ثُمَّ شَقَقْنَا الْاَرْضَ شَقاًّۙ ﴿٢٦

فَاَنْبَتْنَا ف۪يهَا حَباًّۙ ﴿٢٧

وَعِنَباً وَقَضْباًۙ ﴿٢٨

وَزَيْتُوناً وَنَخْلاًۙ ﴿٢٩

وَحَدَٓائِقَ غُلْباًۙ ﴿٣٠

وَفَاكِهَةً وَاَباًّۙ ﴿٣١

مَتَاعاً لَكُمْ وَلِاَنْعَامِكُمْۜ ﴿٣٢

فَاِذَا جَٓاءَتِ الصَّٓاخَّةُۘ ﴿٣٣

يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ اَخ۪يهِۙ ﴿٣٤

وَاُمِّه۪ وَاَب۪يهِۙ ﴿٣٥

وَصَاحِبَتِه۪ وَبَن۪يهِۜ ﴿٣٦

لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْن۪يهِۜ ﴿٣٧

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُسْفِرَةٌۙ ﴿٣٨

ضَاحِكَةٌ مُسْتَبْشِرَةٌۚ ﴿٣٩

وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌۙ ﴿٤٠

تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌۜ ﴿٤١

اُو۬لٰٓئِكَ هُـمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ ﴿٤٢

    ABESE SURESİ'NİN NUZÜLÜ

    Mushaftaki sıralamada sekseninci, iniş sırasına göre yirmi dördüncü sûredir. Necm sûresinden sonra, Kadir sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Rivayete göre bir gün Hz. Peygamber müşriklerin ileri gelenlerinden birine dini anlatırken yanlarına müminlerden görme engelli Abdullah İbn Ümmü Mektûm gelmiş ve Hz. Peygamber’e yaklaşarak Kur’an âyetlerinden bir kısmını kendisine tekrarlamasını veya onları açıklamasını istemişti. Etkisi azalacağı için konuşmasının kesilmesinden huzursuz olan Hz. Peygamber Abdullah’a ilgi göstermemiş, bunun üzerine bu sûrenin Resûlullah’ı uyaran ilk on âyeti inmiştir (Tirmizî, “Tefsîr”, 73; Taberî, XXX, 32-33).

    ABESE SURESİ'NİN KONUSU

    Abdullah İbn Ümmü Mektûm olayını hatırlatan ve bu konuda Hz. Peygamber’in uyarıldığı âyetlerle başlayan sûrede daha sonra kıyamet, öldükten sonra dirilme, vahiy ve peygamberlik konuları üzerinde durulmuştur.

ABESE SURESİ DİNLE



   


Etiketler: Abese Suresi Türkçe Okunuşu, Anlamı, Arapça Yazılışı ve Önemi, Abese Nedir, Abese suresi ayeti, Abese suresi nuzulü, Abese suresi nerede indi, Abese suresi ne için indi | Mekteb-i Derviş

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi
Benzer Konular