Mekteb-i Derviş | İslam

    MUTAFFİFİN SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU, ANLAMI, ARAPÇA YAZILIŞI VE ÖNEMİ

    Mekke döneminde inmiştir. 36 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “elMutaffifîn”kelimesinden almıştır. Mutaffifîn, ölçüde ve tartıda hile yapanlar demektir.   

    Bismillâhirrahmânirrahîm

1- Veylun lil-mutaffifîn

2- Ellezîne iżâ-ktâlû ‘alâ-nnâsi yestevfûn

3- Ve-izâ kâlûhum ev vezenûhum yuhsirûn

4- Elâ yazunnu ulâ-ike ennehum meb’ûsûn

5- Liyevmin ‘azîm

6- Yevme yekûmu-nnâsu lirabbi-l’âlemîn

7- Kellâ inne kitâbe-lfuccâri lefî siccîn

8- Vemâ edrâke mâ siccîn

9- Kitâbun merkûm

10- Veylun yevme-izin lilmukezzibîn

11- Ellezîne yukezzibûne biyevmi-ddîn

12- Vemâ yukezzibu bihi illâ kullu mu’tedin eśîm

13- İzâ tutlâ ‘aleyhi âyâtunâ kâle esâtîru-l-evvelîn

14- Kellâ(s) bel(se) râne ‘alâ kulûbihim mâ kânû yeksibûn

15- Kellâ innehum ‘an rabbihim yevme-izin lemahcûbûn

16- Śumme innehum lesâlû-lcahîm

17- Śumme yukâlu hâzâ-llezî kuntum bihi tukezzibûn

18- Kellâ inne kitâbe-l-ebrâri lefî ‘illiyyîn

19- Vemâ edrâke mâ ‘illiyyûn

20- Kitâbun merkûm

21- Yeşheduhu-lmukarrabûn

22- İnne-l-ebrâra lefî na’îm

23- ‘Alâ-l-erâ-iki yenzurûn

24- Ta’rifu fî vucûhihim nadrate-nna’îm

25- Yuskavne min rahîkin mahtûm

26- Hitâmuhu misk(un)(c) vefî zâlike felyetenâfesi-lmutenâfisûn

27- Ve mizâcuhu min tesnîm

28- ‘Aynen yeşrabu bihâ-lmukarrabûn

29- İnne-llezîne ecramû kânû mine-llezîne âmenû yadhakûn

30- Ve-izâ merrû bihim yetegâmezûn

31- Ve-izâ-nkalebû ilâ ehlihimu-nkalebû fekihîn

32- Ve-izâ raevhum kâlû inne hâulâ-i ledâllûn

33- Vemâ ursilû ‘aleyhim hâfizîn

34- Felyevme-lleżîne âmenû mine-lkuffâri yadhakûn

35- ‘Alâ-l-erâ-iki yenzurûn

36- Hel śuvvibe-lkuffâru mâ kânû yef’alûn

    MUTAFFİFİN SURESİ MEALİ (ANLAMI)

1- Eksik ölçüp tartanların vay haline!

2- Onlar, insanlardan ölçerek bir şey aldıklarında tam ölçerler.

3- Kendileri başkalarına vermek için ölçüp tarttıklarında ise haksızlık ederler.

4-5-6- Onlar, o büyük günde -ki, işte o gün insanlar âlemlerin rabbinin huzuruna çıkacaklar- diriltileceklerini akıllarına getirmiyorlar mı?

7- Doğrusu şudur ki, günahkârların yazısı muhakkak siccîndedir.

8- Siccîn nedir, bilir misin? 

9- O (ameller), kaydedilmiş bir defterdir.

10- Gerçeği yalan sayanların o gün vay haline!

11- Onlar yargı gününü asılsız sayanlardır.

12- Oysa onu, haddi aşan günahkârdan başkası inkâr etmez.

13- Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, "eskilerin masalları" der.

14- Hayır! Doğrusu şudur ki, yapıp ettikleri kalplerini kaplayıp karartmıştır.

15- Ve gerçek şu ki onlar, o gün elbette rablerinden mahrum kalacaklardır.

16- Sonra onlar mutlaka cehenneme gireceklerdir.

17- Sonra da onlara, "İşte inkâr etmiş olduğunuz cehennem budur!" denilecektir.

18- Hayır, hayır! Şüphe yok ki erdem sahiplerinin kaydı illiyyîndedir.

19- Bilir misin nedir illiyyîn?

20-21- O, Allah’a yakın olanların görüp durdukları, (ameller) kaydedilmiş bir defterdir.

22- İyiler elbette nimet içindedirler.

23- Koltuklar üzerinde oturup seyrederler.

24- İlâhî lutufların sevincini yüzlerinden okursun.

25-26- Onlara mühürlenmiş, mührü de misk olan nefis bir içki sunulur. Yarışanlar, işte bunlar için yarışsınlar. 

27-28- O içkinin karışımı tesnîmden, yani Allah’a yakın olanların içecekleri bir kaynaktandır.

29- Günahkârlar (dünyada) iman edenlere gülüp dururlardı.

30- Yanlarından geçtiklerinde birbirlerine kaş göz ederlerdi.

31- Sonra kendi çevrelerine dönerken neşe içinde dönerlerdi.

32- Müminleri gördüklerinde, "Bunlar gerçekten doğru yoldan sapmış kimseler!" derlerdi.

33- Oysa onlar, müminleri koruyup gözetmekle görevlendirilmiş değillerdi.

34- O gün de müminler kâfirlere gülecekler.

35-36- Koltuklarına kurulup, "Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?" diye etrafa bakacaklar.

    MUTAFFİFİN SURESİ ARAPÇA YAZILIŞI

   بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَيْلٌ لِلْمُطَفِّف۪ينَۙ ﴿١

اَلَّذ۪ينَ اِذَا اكْتَالُوا عَلَى النَّاسِ يَسْتَوْفُونَۘ ﴿٢

وَاِذَا كَالُوهُمْ اَوْ وَزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَۜ ﴿٣

اَلَا يَظُنُّ اُو۬لٰٓئِكَ اَنَّهُمْ مَبْعُوثُونَۙ ﴿٤

لِيَوْمٍ عَظ۪يمٍۙ ﴿٥

يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَم۪ينَۜ ﴿٦

كَلَّٓا اِنَّ كِتَابَ الْفُجَّارِ لَف۪ي سِجّ۪ينٍۜ ﴿٧

وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا سِجّ۪ينٌۜ ﴿٨

كِتَابٌ مَرْقُومٌۜ ﴿٩

وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَۙ ﴿١٠

اَلَّذ۪ينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوْمِ الدّ۪ينِۜ ﴿١١

وَمَا يُكَذِّبُ بِه۪ٓ اِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ اَث۪يمٍۙ ﴿١٢

اِذَا تُتْلٰى عَلَيْهِ اٰيَاتُنَا قَالَ اَسَاط۪يرُ الْاَوَّل۪ينَۜ ﴿١٣

كَلَّا بَلْ۔ رَانَ عَلٰى قُلُوبِهِمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَ ﴿١٤

كَلَّٓا اِنَّهُمْ عَنْ رَبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَمَحْجُوبُونَۜ ﴿١٥

ثُمَّ اِنَّهُمْ لَصَالُوا الْجَح۪يمِۜ ﴿١٦

ثُمَّ يُقَالُ هٰذَا الَّذ۪ي كُنْتُمْ بِه۪ تُكَذِّبُونَۜ ﴿١٧

كَلَّٓا اِنَّ كِتَابَ الْاَبْرَارِ لَف۪ي عِلِّيّ۪ينَۜ ﴿١٨

وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا عِلِّيُّونَۜ ﴿١٩

كِتَابٌ مَرْقُومٌۙ ﴿٢٠

يَشْهَدُهُ الْمُقَرَّبُونَۜ ﴿٢١

اِنَّ الْاَبْرَارَ لَف۪ي نَع۪يمٍۙ ﴿٢٢

عَلَى الْاَرَٓائِكِ يَنْظُرُونَۙ ﴿٢٣

تَعْرِفُ ف۪ي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّع۪يمِۚ ﴿٢٤

يُسْقَوْنَ مِنْ رَح۪يقٍ مَخْتُومٍۙ ﴿٢٥

خِتَامُهُ مِسْكٌۜ وَف۪ي ذٰلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَۜ ﴿٢٦

وَمِزَاجُهُ مِنْ تَسْن۪يمٍۙ ﴿٢٧

عَيْناً يَشْرَبُ بِهَا الْمُقَرَّبُونَۜ ﴿٢٨

اِنَّ الَّذ۪ينَ اَجْرَمُوا كَانُوا مِنَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يَضْحَكُونَۘ ﴿٢٩

وَاِذَا مَرُّوا بِهِمْ يَتَغَامَزُونَۘ ﴿٣٠

وَاِذَا انْقَلَـبُٓوا اِلٰٓى اَهْلِهِمُ انْقَلَبُوا فَكِه۪ينَۘ ﴿٣١

وَاِذَا رَاَوْهُمْ قَالُٓوا اِنَّ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ لَضَٓالُّونَۙ ﴿٣٢

وَمَٓا اُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظ۪ينَۜ ﴿٣٣

فَالْيَوْمَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَۙ ﴿٣٤

عَلَى الْاَرَٓائِكِۙ يَنْظُرُونَۜ ﴿٣٥

هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ ﴿٣٦

    MUTAFFİFİN SURESİ NUZÜLÜ

    Mushaftaki sıralamada seksen üçüncü, iniş sırasına göre seksen altıncı sûredir. Ankebût sûresinden sonra, Bakara sûresinden önce Mekke’de inmiştir; Mekke döneminde inen son sûredir. Medine’de ilk inen sûre olduğuna veya bir kısmının Mekke’de bir kısmının ise Medine’de indiğine dair rivayetler de vardır (bk. Şevkânî, V, 461; İbn Âşûr, XXX, 187).

    MUTAFFİFİN SURESİ'NİN KONUSU

    Sûrede ölçü ve tartıda dürüstlükten sapanlar eleştirildikten sonra âhireti ve uhrevî sorumluluğu inkâr eden günahkârların âhirette göreceği cezalar ve iyilerin nâil olacağı mükâfatlar özetlenmekte; dünyada müminlerle alay eden inkârcıların âhirette asıl kendilerinin gülünç duruma düşecekleri anlatılmaktadır. 

MUTAFFİFİN SURESİ DİNLE



   


Etiketler: Mutaffifin Suresi Türkçe Okunuşu, Anlamı, Arapça Yazılışı ve Önemi, Mutaffifin Nedir, Mutaffifin suresi ayeti, Mutaffifin suresi nuzulü, Mutaffifin suresi nerede indi, Mutaffifin suresi ne için indi | Mekteb-i Derviş

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi
Benzer Konular